
Aile içi olayları ekrana iyi yansıtan ve günümüzde bu tür sorunları yaşayan bir çok ailenin olduğunu açıkca ifade edebilen bir film: Şeytan duymadan önce.
Sıkıntılarınızın ya da yaşadığınız psikolojik buhramın getirdiği etkiyle neleri yapabileceğinizin ve o anda mantıklı bir düşünmenin oluşamayacağı gayet açık. "Aklına koyduğu her şeyi yapar" insanoğlu ifadeside uygundur filme. Filmde bir gizem oluşturulmaya çalışılmış, aslında tam bir gizem demeyeyimde bir meraklanma oluşturulmaya çalışılmış diyeyim. Kendinize acaba ne olacak, nereye gidicek, nasıl biticek diye sorular sordurtmaya yönelmiştir.
Durağanlıktan söz edecek olursam evet film ağır işliyor fakat çok da kötü olmadığı kanısındayım. Sadece aksiyon sevenler ve onun dışında filmlerde sıkılanlar için boğucu olabilir.
Filmimizin yönetmeni, bu filmi çekerken 87 yaşındaymış, artık tecrübesiyle olsa gerek (kamera açıları, duygu yoğunluğunu ekrana yansıtma gibi) iyi bir film orataya çıkarmış. O yaştaki bir adam için bu filmi çekmek gurur verici bir durum olsa gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder