11 Kasım 2011 Cuma

The Legend Of 1900 - 1900 Efsanesi

"Sanırım siz kara insanları zamanınızın çoğunu "Neden?"diye sorarak boşa harcıyorsunuz." 
Her insan doğar, büyür, yaşar ve sonunda ölür. Sen Kasaba'da yaşamışın, o Şehir'de yaşamış bu da bir Okyanus'da hiçbir farklılığı yoktur. Önemli olan bu yaşadığı süreye neler sığdırabildiğidir.
Günümüzde var olmadığından o kadar emin olduğumuz bir efsane izliyoruz. O kadar saf, o kadar temiz duygularla dolu ki çervesine sadece iyilik saçabiliyor. Örneğin düello sırasında kazanmak ya da kaybetmenin ne önemi olduğunu bile bilmiyor. İnsanları yarışa sokma, kendini diğerlerinden üstün görme, giyimiyle, kuşamıyla etrafındakilere farklı olduğu hissine kaptırmaya çalışma çabası nederdir bilmiyor. Her insanın farklı özellikleri, farklı yetenekleri vardır. Herkesin yapması gereken 1900'ün yaptığı gibi karşındakine saygı duyup onun yeteneklerinden, izlenimlerinden, deneyimlerinden birşeyler öğrenmektir.
Filmin içinde yer alan ufak bir romantizmin parçasına da değinmeden geçemeyeceğim. Bu olayda tamamiyle aşk'ın tarifi yapıldığına inanıyorum. Aşk: karşındakini saatlerce süzüp sana doğru gelirken konuşmak isteyipde hiçbirşey söyleyememektir. Aynı zamanda aynanın karşısına geçip ona söylemek istediklerinin provasını yapmaktır. Onu görünce Dünya ile ilişkini kesmektir demek istemişler.
Filmin en beğendiğim karesi filmin sonunda gemi içinde geçen konuşmadır. Orada bütün insanlığa, şehirlere alenen gönderme yapılmıştır.
Filmin beğenmediğim tek tarafı ise insanların Amerika rüyalarının olmasıydı. Ömrü boyunca bunu hayal etmiş ve sonunda başarmışcasına anlatılmış. Dünya'da tek ülke Amerika'ymışcasına hayaller kurulmuş. Ayrıca yüksek sesle sürekli Amerika diye bağrılması sanki izleyici üzerinde etki bıraklımaya çalışmış hissi verdi bana. Bu benim düşüncem belkide Amerika'ya karşı antipatimden geliyordur bilemiyorum. Ayrıeten bunu yapmaları gayet normal sonuçta Amerika bu piyasanın lideri konumunda. Ticari amaçlı olarak bunu yapabilirler.
Filmi izlerken en çok dikkamiti çeken şey hikayemizi anlatan adamımızın gözleriydi. Sürekli bir hareket halindeler hiç sabitlenmiyorlardı. Filmi izlerken acaba bunu bilerek mi yapıyor yoksa bir rahatsızlığımı var. Emin olamadım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder