11 Kasım 2011 Cuma

Çanakkale Savaşı

"Bugün Tabur Komutanımız Yüzbaşı Halis Bey bölük ve takım komutanlarını topladı, kolordunun hazırladığı savunma planını açıkladı. Alay Komutanımızın emrini okudu. Kendi de bazı öğütlerde bulundu. Hepimize sevgiyle bakarak, 'Size fazla bir şey söylemeye gerek yok "dedi," ..Asker bugünkü ruhu korusun, yeter!' O ruhu kazandırmak için çok çalışmıştık. Köylü, askere düzgün yürümeyi, hele koşmayı bilmeden geliyor. Görünüşleri hiç güven vermiyor. Okuma yazma bilen yok. Şaşılacak kadar bilgisizler. Çünkü devlet bu talihsizleri ancak askere ihtiyacı olunca hatırlıyor. Biz yalnız bedenlerini değil, ruhlarını ve beyinlerini de çalıştırdık. Kafaları hurafa doluydu. Dinimizin güzel kurallarını açıklayarak kafalarını hurafelerden temizledik. Milletimizin büyüklüğünü, tarihimizin zenginliğini anlattık. Çoğu, vatan, Türkiye, millet, sancak, bağımsızlık gibi sözcükleri ilk kez duydu, ne olduklarını öğrendi. Günümüzn kurallarına göre savaşmayı da öğrettik. Anadolu çocuklarına karavana çok yapıyor. O gösterişsiz, yoksul, hasta gibi duran köylüler doğruldular, dikildiler, kıvraklaştılar, hızlandılar. Demir gibi imanları ile yeni kazandıkları milli duygu kaynaştı, bilgiyle birleşti, yenilmez, yılmaz bir ruh yarattı. Şimdi askerin öyle babayiğit, öyle kendinden emin, öyle farklı bir duruşu var ki hepimiz iftihar ediyoruz. Tatbikatlarda bir tepeden öbür tepeye rüzgar gibi koştuklarını görmek insanı heyecanlandırıyor. Evellallah sömürgecileri yeneceğiz."
(27. Alay 3. Tabur Takım Komutanlarından Asteğmen Mucip Kemalyeri'nin anı defterinden)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder