17 Kasım 2011 Perşembe

Hunger - Açlık

Film başladığında bir an için isminin ilk anlamını yansıtmadığını düşünmüştüm. İnsanın şiddete, işkenceye olan açlığını izleyiciye yansıtacak diye geçirmiştim fakat bir süre sonra olay tam tersine dönüp tam anlamını verdi.
Öyle her insana hitap edecek tarzda bir film olmadığını başta belirteyim. Sinemasever biriyseniz veya ağır filmler izlemeyi seviyorsanız izleyebilirsiniz. Yoksa bu film sizin için çekilmez olur hatta ilk 10. dakikasında bile sıkılıp kapatabilirsiniz. Bu yüzden izlemeden önce bunu kaldırabileceğinizden emin olun.
Politik açıdan geçmişte yaşanmış bir olayı beyazperdeye aktarmak istemiş yönetmenimiz ve diyaloglardan çok diyalogsuz karelere yer vermiş filmde.
Dünya'da hep İnsan Hakları konuşulur. Öyle işkencelere, idamlara artık yer kalmamıştır, güya... Bu filmde işkenceleri, insan yerine konmayan mahkumları bol miktarda görmekteyiz oysa. Bu konuyu uzatıp farklı yerlere çekmek istemiyorum. 
Benim şahsi görüşüme gelince bana hitap etmeyen bir filmdi. Evet sonuna kadar sabredip izledim. Acaba bişeyler mi olacak, birşeyler mi çıkacak diye bekleyip durdum. Sonunda birşeyler çıksın bir final olsun bari dedim onuda bulamadım. Filme kendimi veremedim bir bütünlük göremedim malesef. Benim için beklentimi yüksek tuttuğum fakat vasat bir yapımla karşılaştığım film olarak geçecek: Açlık. Belki İngilizlerin, İrlandalıların değilde Somali'de aç kalmış insanların yaşantıları beyazperdeye aktarılmış olsaydı beğenme oranım daha fazla olurdu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder